Meme Kanseri Nedir?

Vücutta bulunan hücreler embriyo aşamasından itibaren ölene kadar sürekli bir bölünme gerçekleştirir. Bu bölünme insan DNA’sında sıralanmış olan genler sayesinde kontrol edilir. Çeşitli nedenlerle bu gen dizilerinde bir problem meydana gelirse hücre bölünmeleri de problemli gerçekleşmeye başlar. Bazı durumlarda bölünmeler kontrolden çıkar ve anormal oluşumlar meydana gelir. Sonuç olarak da kanser denilen tablo ortaya çıkar. Kanser, vücudun her bölgesinde oluşabilir. Bu nedenle oluştuğu bölgeye göre isimlendirilir. Meme kanseri de bunlardan bir tanesidir. Meme kanseri iki farklı bölgede oluşabilir. Bunlardan bir tanesi süt kanalları, diğeri ise süt bezeleridir. Dünyada yaklaşık 10 kadından bir tanesi meme kanseri riski taşır. Bu bir kadın hastalığı olarak bilinse de meme kanseri vakalarının yaklaşık %1’i erkeklerden oluşur.

Meme Kanserinde Ölüm Riski Var Mı?

Meme kanserinde erken teşhis çok önemlidir. Çünkü kanserli doku henüz meme içerisindeyse yani yayılamadıysa doğru tedavi ile hastanın yaşam şansı %100’e yakındır. Ancak kanser hemen yakınındaki akciğer dokusuna yayılım gösterdiyse hastanın yaşam şansı bir hayli düşer.

Meme Kanseri Belirtileri Nelerdir?

  ->  Meme kanserinde en sık karşılaşılan bulgu meme içerisinde sert bir kitle hissedilmesidir. Bu nedenle kadınlara düzenli olarak kendi memelerini kontrol etmesi önerilir. Ancak bu kesin teşhis için yeterli değildir. Hastalığın erken teşhisi için mamografi denilen yöntemle memelerin düzenli olarak kontrol edilmesi gerekir.

  ->  Meme kanseri ile ilgili bir başka belirti ise meme ucundan kanlı veya berrak renkli akıntılar gelmesidir.

  ->  Meme boyutunun sebepsiz artması, memedeki damarların belirginleşmesi ve koltuk altında şişlik hissedilmesi meme kanserinin daha az görülen belirtileridir.

Meme Kanseri Nasıl Tedavi Edilir?

Meme kanserinde tek tedavi yöntemi cerrahi operasyondur. Yaklaşık 4-5 yıl öncesine kadar meme kanseri olan kadınlarda sorunlu memenin tamamı ve ona yakın olan koltuk altı bezleri de alınır ve kemoterapi uygulanırdı. Ancak son yıllarda başlangıç dönemindeki kanserlerde yalnızca tümörün alınması ve daha sonra memeye radyoterapi uygulanması tercih edilmektedir. Bu sayede alınan tümörün hacmi kadar bir silikon yerleştirerek memenin orijinal şekli elde edilir ve hastada psikolojik bir problem oluşması önlenebilir. Ancak bu tedavi ilerleyen kanserlerde uygulanamaz.